• Ana Sayfa
  • Bilim
  • Kültürün Dünya’da Yayılımı ve Bugünlere Süregelen Gelişim Serüveni

Kültürün Dünya’da Yayılımı ve Bugünlere Süregelen Gelişim Serüveni

 Kültürün Dünya’da Yayılımı ve Bugünlere Süregelen Gelişim Serüveni
Okunuyor Kültürün Dünya’da Yayılımı ve Bugünlere Süregelen Gelişim Serüveni
Kültürel Yoğunluk

Kültür Nedir? Kültürel Gelişim Nedir? Kültürel Asimilasyon Nedir? Modernizm Nedir? Modernizm Nedir? Çağdaş Nedir? Kültürel Etki Nedir? Kültürel Değişim Nedir? Evrensel Kültür Nedir? Kültürel Farklılıklar Nelerdir? Kültür Çatışması Nedir? Kültürün Gelişimine Etki Eden Faktörler Nelerdir? Kültürel Antropoloji Nedir? Kültürün Antropolojideki Yeri Nedir? Tarım Devrimi Kültürü Nasıl Etkiledi? Kültür Karmaşası Nedir?

21. Yüzyıl’da tam bir toplumsal kültürden söz etmek zor, çünkü insanlık varlığından bu yana başlıca göçler olmak üzere; teknolojik icatlar, doğal afetler, savaşlar ve nice sebeplerden dolayı kültürel asimilasyona ve bir evrensel kültür çatısı altında oluşmaya devam etmektedir. Kültürün gelişimini ve yayılım sürecini irdelemeden önce, yaptığım araştırmalar sonucunda elde etmiş olduğum kültürün tanımı, toplumda kültürün yerini ve neyi ifade ettiğini siz okuyucular ile paylaşmak istiyorum.

Tarım Kültürü

 Kültür genel anlamda; bir toplumun adet ve geleneklerini, dini-etnik yapısın, normlarını, uzun bir geçmişten günümüze süregelen inşa ettiği değerleri, yaşadığı asimilasyonları, yaşadığı savaşları ve çevreden aldığı dış etkileri içinde barındıran ve hem antropolojik hem de sosyolojik açıdan o toplumun tüm yönlerini bize anlatan bir olgudur. Bu kültür dediğimiz olgu, sonsuz bir değişmezlik içinde olmuyor tabi. Bir toplumun meydana geldiği dönemi başlangıç olarak alırsak, kültür günümüze kadar gelen süre boyunca milyonlarca etkilerle değişime uğrar. Tabi aldığı etki kadar etrafını da bir o kadar etkilemiştir toplum. Toplumlar, insanlık ortaya çıktığından beri oluşmaktadır.

Kültür Çatışması

İnsanlık, bölgesel olarak bazı zamanlar toplumsal yalıtıma uğramıştır. Bu bazen savaşlar yüzünden bir korunma amacıyla yapılmış, bazen kendi milletinden farklı bir millete ait bireyi kendi bölgesinde istemeyerek kültürel etkilere kendini kapatmıştır. Ama şüphesiz ki, değişmeyen tek şey değişimin kendisi olduğunu, toplumsal kültür örneklerinde de görüyoruz. Bu konudaki en önemli unsurlardan biri toplumun neslini ve kültür ömrünü ne kadar süre ayakta tutabildiğidir. Şüphesiz ki, bu devamlılığı sağlamak için toplumun, olduğu Dünya ile çağdaş seviyelerde olması gerekmektedir.

Modernleşme kavramı işte tam bu noktada bir önem arz ediyor. Modern kavramı, bir toplumun olduğu dönemdeki diğer toplum ve milletlere oranla çağdaş araçlara sahip olması gerekiyor. Peki nedir bu araçlar? O toplumun askeri teşkilatı, AR-GE’ye yatırdıkları bütçe ve bu bilimsel çalışmalarda katetmiş oldukları yol. Kimi zaman o toplumun dili, gelişmişlik seviyesinde katkı sağlamış, kimi zaman ise olduğu dönemde modern olarak sayılan ülkelerde aynı seviyede gelişmişlik sağlaması bu durumu örneklendirmek için doğru özellikler olduğu söylenebilir. Şu ana kadar yazdıklarımdan yola çıkacak olursak, Modernleşme kavramı, kültürlerin ilk ortaya çıktığı zamanlardan bu yana bir toplumun hayati devamlılığı için başlıca sayılacak koşullardan biri olduğunu kabul edebiliriz.

Sonrasında kültürel asimilasyon kavramına ve bunun toplumlarda süregelen etkileri nasıl sonuçlandırdığını, araştırmalarım çerçevesinde değerlendirmek istiyorum. Kültürel asimilasyon kavramı tanım gereği şöyle açıklanabilir, Bir kültürün, kendi içindeki azınlık kültürü eritmesi ve kendine benzetmesidir. Asimilasyon normal bir süreçle olabildiği gibi devlet eliyle zorla da olabilir. Örnek verecek olursak; çok fazla azınlığa sahip olan Osmanlı toplumu birçok kültürel asimilasyon uğramıştır. Cumhuriyetin ilk yılları, Rumların yaşadığı bölgede azınlık etkisinin büyük olduğu görülür. Rumların Türkler içinde cumhuriyetin ilk yıllarından 1905’lere kadar Türkleşmesi ve Türkler içerisinde bir kültürel asimilasyona uğraması bunun büyük örneklerindendir. Tabi Rumların yoğunluğu cumhuriyetin ilk yıllarında günümüze veya cumhuriyetten sonrasına oranla daha fazlaydı. Atatürk bu konuda çok iyi örnek olacak bir mübadele gerçekleştirmiştir. Yunanistan’daki Türkleri Türkiye’ye alarak, Türkiye’deki Rumları Yunanistan’a göndererek bir tarihi örnek vermiştir bizlere.

Kültürün asimilasyona uğramadan da bir değişim gösterdiği toplumlar incelendiğinde görülebilmektedir. Örneğin, bir toplumda bilimsel bir çalışma veya bir teknolojik gelişim sonucunda dönemin nesli kültürel anlamda, bir önceki nesilden farklı geleneklere veya geçmişteki geleneklerden koparak evrensel kültür dediğimiz bir olguya dönüşebildiği çoğu zamanlarda görülmüştür.  Bu konu hakkında elde edilen verilen birinci şahıslardan öğrenmek sosyolojik açıdan daha sağlıklıdır. O yüzden benden iki veya bir önceki nesilden olan büyüklere kültürel değişim hakkında sorular yönelttiğimde, kendileri bu değişimin zaman geçtikçe daha da hızlı olduğunu ve her nesil arasında bir önceki nesilden daha büyük farklar olduğunu belirttiler. Bu yorumları ve araştırmaları bütünce değerlendirdiğimde şöyle bir sonuca ulaşabiliriz;

Kültürel Evrim

Toplum var olduğundan bu yana kültürel anlamda, olgular ve olaylar başta olmak üzere büyük değişimlere ve etkilere maruz kalmıştır. Bu değişimlerin başlıca sebepleri; savaşlar, toplumsal asimilasyonlar, göçler, bilimsel çalışmalar, askeri teşkilatın gelişimi gibi özellikler başlıca örneklerdendir. Bu değişimler bazen çeşitli kuşak çatışmalarına da sebebiyet vermiştir. Yorumlama devam edecek olursam; toplumun tanımlanması, farklılaşması ve yeni bünyevi özellikleri kazanmasıyla, sosyal değerler arasında önemli bir ilişki vardır. Bu konudaki önemli devirleri ve atılımları inceleyecek olursak ise;

Primatların ve Homo (İnsan) türünün ortaya çıkması. Primat türlerinden Homo Erectus’un ateşi bulması ve bunun sonucunda yuva fikrinin doğmasıyla toplumsal grupların oluşması. Primat neslinin gelişmesi sonucunda nesilsen farklılıkların doğması ve aile kavramının ortaya çıkması. On binlerce yıl geçtikten sonra Tarım Devrimi’nin ortaya çıkması ve bunun sonucunda toplumların rahatça nüfus artışı sağlaması, avcı-toplayıcılıktan çiftçiliğe geçiş, göçebe hayattan yerleşik hayata geçiş sağlanmıştır. Tam bu kısımda toplumların farklılıkları belirlenebilir. Çünkü göçebe kültüründeki etnik yapı, normlar ve gelenek görenekler ile yerleşik hayattaki çiftçi toplumların kültür yapısı birçok fark gösterir. Coğrafi keşifler sonucunda Amerika kıtasındaki kültürel asimilasyon ve kıtalar arası göçlerin kültür karmaşasını başlatması. Ayrıca Avrupalıların siyah ırka olan düşmanlıklara ve köleleştirme çalışmalarının doğurduğu kültürel sonuçlar. Bundan sonraki süreçte tarımın doğurduğu çeşitli virüsler ve hastalıkların etkilediği bir kültür yapısıyla karşılaşırız.

Sanayi Devrimi ve Kültür

Ardından Sanayi Devrimi ve bunun tetiklediği Fransız İhtilali kültürü evrensel açıdan müthiş derecede etkilemiştir. Öyle ki, bazı toplumlarda aristokrat kısım ve avam kamarası kısımları gibi farklılaştırma kültürü derinden etkilemiştir. Ve daha çok olduğumuz etkileyen ve olaylar ve olgular çerçevesinde derinden etki yaratmış Yeni Çağ. Bu durumların toplamında oluşan bir kültür şu anki Dünya kültürünün temellerini atmıştır. Tabi yazının başında da yazmış olduğum gibi olduğumuz dönemde, bir toplumsal kültürden söz etmek pek mümkün değildir. Birbiri içinde erimiş bir evrensel kültürün temelinde özetle işte bu yazılanlar mevcuttur.

Türkiye Kültür Haritası

KAYNAKÇA

https://www.livescience.com/21478-what-is-culture-definition-of-culture.html

http://people.tamu.edu/~i-choudhury/culture.html

https://www.merriam-webster.com/dictionary/culture

https://www.britannica.com/topic/assimilation-society

Yorum Yap